
COVID-19 Bağlamında Toplu İşçi Çıkarımında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
GİRİŞ
Toplu işçi çıkarma, 4857 Sayılı İş Kanununun 29’uncu maddesinde düzenlenen bir husustur. İşverenler genellikle ekonomik krizin etkisiyle durgunluk gösterilen dönemlerde işçilik maliyetlerini en aza indirgemek amacıyla kanunda belirtilen bu yola başvurmaktadırlar. Korona virüsünün etkisiyle çoğu işyeri faaliyetlerini durdurmuş olup büyük çaplı bir kriz dönemi geçirmektedirler. Bu kapsamda işverenler korona virüsü sebebiyle oluşan ekonomik krizi en az zararla atlatabilmek adına bu yolu tercih edebilmektedirler. Biz de bu yazımızda toplu işçi çıkarımının hangi şartlar altında yapılabileceğine, işverenin kanun kapsamında yapması gereken bildirimlere ve kanunda belirtilen şartlara uyulmadığı takdirde işverene uygulanacak yaptırımlara değinmek istedik.
1.İş Kanunu Kapsamında Toplu İşçi Tanımı ve Çalışan Sayısının Tespiti
İş Kanununda işyerinde işçi çıkarılmasının “toplu işten çıkarılma” olarak değerlendirilebilmesi için işverenin “…ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu işten çıkarmayı…” istemesi gerektiği belirtilmiştir. Yine madde metninde toplu işten çıkarma tanımın yapılabilmesi için işçi sayısı koşulunu ortaya koymuştur. Bu kapsamda söz konusu kanun maddesinde işten çıkarmanın toplu işten çıkarılma sayılabilmesi için;
- 20 ile 100 arasında işçi çalıştırılan işyerlerinde, en az 10 işçinin,
- 101 ile 300 arasında işçi çalıştırılan işyerlerinde, en az %10 oranında işçinin,
- 301 ve daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde ise en az 30 işçinin,
işten çıkarılması öngörülmüştür. Bununla birlikte söz konusu işçi çıkarımlarının aynı tarihte veya toplam bir aylık süre içerisinde olmak kaydıyla farklı tarihlerde yapılması durumunda toplu işten çıkarmadan bahsedilecektir. Bu kapsamda işveren işçiyi işten çıkarmayı planladığı tarihi dikkate almalı ve bir ay içerisinde aynı veya farklı tarihlerde iş akdini sonlandırabileceği çalışan olup olmadığının tespitini yapmalıdır. Böylelikle toplu işten çıkarma hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağını dair işçi sayısını bu tespit üzerinden yani toplam sayı üzerinden yapabilecektir. Burada önemle belirtmek gerekir ki yukarıda belirtilen çalışan işçi sayısının tespitinde, mevsim ve kampanya işlerinde çalışan işçilerin işten çıkarılmalarının söz konusu olması halinde bu işten çıkarmalar işin niteliğine bağlı olarak yapılıyorsa toplu işçi çıkarma hükümleri uygulanmayacaktır. Bu husus İş Kanunun 29’uncu maddesinin 7’nci bendinde açıkça belirtilmekle birlikte söz konusu işten çıkarmaların toplu işten çıkarma hükmünde belirtilen hesaplamaya katılmayacağına değinilmiştir.
2.Toplu İşten Çıkarmada İzlenmesi Gereken Yol
İşveren toplu işten çıkarma yapmayı düşünüyorsa bireysel iş akdi feshinde aranan şartlara ek olarak bir takım yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir. İşveren, ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu işçi çıkarmak istediğinde bunu devamda yer alan şartları dikkate alarak yapması gerekmektedir.
Toplu işçi çıkarmayı düşünen işveren en az 30 (otuz) gün önceden bir yazı ile işyeri sendika temsilcilerine, Çalışma Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ilgili Bölge Müdürlüğüne, bağlı bulundukları Türkiye İş Kurumuna bildirmelidir. Bu bildirim ile birlikte işveren, işçinin çıkarılmasının sebeplerini, bundan etkilenecek işçi sayısı ve grupları ile işe son verme işlemlerinin hangi zaman diliminde gerçekleşeceğine ilişkin bilgileri sunmak zorundadır.
Söz konusu iş yerinde sendika var ise öncelikle sendika temsilcileri ile görüşme yapılması, bilgilerin sunulması ve danışma toplantısı yapılması ile birlikte bu toplantıların gerçekleştirildiğine ilişkin belgelerin düzenlenmesi gerekecektir. Bu zorunluluk İş Kanunun 29’uncu maddesinin 4’üncü bendinden gelmektedir. Bu görüşmelerin içeriğinin toplu işçi çıkarmanın önlenmesine ya da çıkartılması düşünülen işçi sayısının azaltılmasına, çıkarmanın çalışanlar açısından olumsuz etkilerinin en aza nasıl indirileceğine ilişkin olması gerekmektedir.
Söz konusu bildirim ve görüşmelerden sonra yapılacak işçinin fesih bildirimleri, işverence toplu işçi çıkarma talebinin Bölge Müdürlüklerine bildirilmesinden 30 gün sonra hüküm doğurmaktadır. Burada işveren yukarıda belirtmiş olduğumuz kişi ve kurumlara bildirim yaparken aynı zamanda İş Kanununun 17’nci maddesi uyarınca iş akdi feshedilecek her bir işçi içinde ayrıca fesih bildiriminde bulunmak zorundadır. Söz konusu 30 günlük süreden sonra işçilere yapılan fesih bildirimleri geçerli hale gelmektedir. 30 günlük sürenin bitimiyle birlikte işveren isterse işçiye verilen ihbar süresinin dolmasını bekleyebilir isterse de işçinin ihbar tazminatını ödeyerek işçinin iş sözleşmesini derhal feshedebilir.
İş Kanunu uyarınca işyerinin bütünüyle kapatılması ve kesin olarak faaliyete son verilmesi halinde, işveren en az 30 gün önceden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ilgili Bölge Müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumuna bildirmek ve işyerinde ilan etmekle yükümlüdür. İş Kanunu Madde 29 uyarınca, işverenin bu şekilde toplu işçi çıkarılmasının kesinleşmesinden itibaren 6 ay içinde aynı nitelikteki iş için yeniden işçi alması durumunda öncelikle işten çıkardığı işçilerden nitelikleri uygun olanları çağırmasını öngörmüştür.
3.Kanunda Belirtilen Yükümlülüklerin İhlal Edilmesine İlişkin Yaptırımlar
İşverence yukarıda bahsedilen yükümlülüklere uyulmadığı takdirde İş Kanununun 100. Maddesi uyarınca İş Kanunun 29. Maddesine aykırı olarak işten çıkarma yapılması halinde işten çıkarılan her bir işçi için idari para cezası ödenmesi öngörülmüştür. T.C Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yayımlanan söz konusu idari para cezasına ilişkin tabloya göre 2020 yılı itibari ile toplu işten çıkarma hükümlerine aykırı davranarak işçi çıkaran işverene, işten çıkarılan her bir işçi için 1.050,00 TL idari para cezası öngörülmüştür.
Sonuç
İşverenler bu dönemde toplu işten çıkarma yapmayı düşünmekte iseler yukarıda belirtilen tüm şartları yerine getirerek bu hususu gerçekleştirmeleri gerekecektir. Covid-19 salgınının yarattığı bu zor zamanlarda işveren ve işçilere ilişkin belirli kolaylıklar sağlanmaya çalışılmakta ise de (kısa çalışma ödeneğinde yapılan değişiklikler vb.) toplu işten çıkarma şartları ile ilgili henüz herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Bu sebeplerle toplu işten çıkarma yapılacaksa belirtilen hususların dikkatli bir şekilde incelenmesi aksi halde idari para cezalarının olduğunu tekrar belirtmek isteriz.
Bir yanıt bırakın