COVID-19 Tedbirleri Kapsamında Çek Ödemelerinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

COVID-19 Tedbirleri Kapsamında Çek Ödemelerinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Dünyayı etkisi altına alan yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınının önlenmesi adına ülkemizde de bir dizi idari ve hukuki tedbirler alınmış olup bazı işletmeler, İçişleri Bakanlığı Genelgesi ile ileriki bir tarihe kadar tamamen kapatılmıştır. Bunlar arasında yer alan örneğin sinema, gösteri merkezi, nişan/düğün salonu, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, her türlü kapalı çocuk oyun alanları, dernek lokalleri, yüzme havuzu, SPA ve spor merkezlerinin ticari faaliyetleri geçici bir süreliğine sona ermiştir. Ticari hayatının salgın nedeniyle sekteye uğraması ve birçok işletmenin faaliyetlerinin durdurulmasına binaen şirketlerin ve kişilerin ticari faaliyetlerinin, pandemi nedeniyle ortaya çıkan olumsuzluklardan minimal düzeyde etkilenmeleri adına 26/03/2020 tarih 31080 Mükerrer sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan 7226 sayılı Kanun (“7226 sayılı Kanun”) ile birtakım hukuki tedbirler alınma zaruriyeti hasıl olmuştur. Bu yazımızda anılan hukuki ve idari tedbirler çerçevesinde şirketlerin çek ödemelerinde dikkat etmesi gereken hususlar irdelenecektir.

1. 7726 Sayılı Kanunun Geçici 1. Maddesinin Çekte İbraz Sürelerine Etkisi

Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 796/I’de çekte ibraz süresi “bir çek düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içeresinde muhataba ibraz edilmelidir.” hükmüyle düzenlenmiş; TTK m. 796/II’de ise “Ödeneceği ülkeden başka bir ülkede düzenlenen çek, düzenlenme yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.” denilerek TTK çerçevesinde çek için on gün, bir ay ve üç aylık ibraz süreleri öngörülmüştür.
TTK düzleminde çekte vade olmaması, çekin görüldüğünde ödenebilir bir senet olması dolayısıyla çekin düzenlenmesi ve ilk hamiline verilmesi ile birlikte ibrazın hemen o andan itibaren mümkün ve geçerli olması kuralından 5941 sayılı Çek Kanunu ile birlikte vazgeçilmiştir. Bu vazgeçme, Çek Kanunu m. 3/8’de “kısmen”; geçici m. 3/5’de ise “tamamen” dir. İnceleme konumuz olmadığından Çek Kanun’un anılan maddeleri hakkında ayrıntıya girmeden söylemek gerekirse, m.3/5 yer alan; “31/12/2020 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.” ifadesinden Çek Kanunu m. 3/8 kapsamında dahi varlığını koruyan çekin görüldüğünde ödeneceği kuralı, 31.12.2020 tarihine kadar askıda olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.

7226 sayılı Kanun’un Geçici 1. Maddesinde ;

“Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere** bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; … 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden, … itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur**. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır.” denilmektedir.

Burada tartışma sürelerin durdurulmasına ilişkin bu düzelmemenin çekte ibraz sürelerini de durdurup durdurmadığıdır. Bu konu kanun koyucu tarafından muallakta bırakılmış olup bu noktada hukukçular arasında 2 farklı görüş ortaya çıkmıştır.

1.a. 7226 Sayılı Kanunun Çekte İbraz Sürelerini Durdurduğuna İlişkin Görüş

Bu görüşe göre 7266 sayılı kanun ile birlikte çekte de ibraz sürelerinin hükmün kapsamında olduğu, 13/03/2020 ve 30/04/2020 tarihleri arasında (bu tarihler de dahil olmak üzere) söz konusu sürelerin durduğu savunulmaktadır. Bu görüş kabul edildiğinde içinde bulunduğumuz zaman diliminde çeklerin ibraz edilip edilemeyeceği sorunu ortaya çıkmaktadır. Burada önem taşıyan husus ibraz süresinin işleyip işlemediği veya 7226 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesi ile ötelenen ibraz süresinden önce çekin ibrazının mümkün olup olmadığıdır. 7226 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesinin çekte ibraz sürelerini durdurduğu kabulünde, Çek Kanunu m. 3/V8 ve Çek Kanunu Geçici Madde 3/5 uyarınca yorum yapılmaktadır.

Bu görüş kabul edilirse, 13/03/2020 ilâ 30/04/2020 tarihleri arasında, bu tarihler de dahil olmak üzere, çek hamilleri çekleri bankaya ibraz edemeyecekler; ibraz etseler bile bankalar karşılığını ödeyemeyecek yahut karşılık bulunmuyorsa karşılıksızdır işlemi yapamayacak; ödenmesi zorunlu asgari tutarın (2.225.-TL) (ÇekK m. 3/3) ödemesini gerçekleştiremeyeceklerdir. Yine kıymetli evrak hukukunun ibraz için öngördüğü sonuçlardan ibraz süresinin geçmesinden sonra yapılan cironun alacağın temliki hükümlerini doğurması (TTK m. 793/I), düzenleyenin çekten cayması (TTK m. 799), hamilin başvuru hakkının doğması (TTK m. 808 vd.) gibi hususlar gerçekleşmeyecektir.

Buna göre çekteki ibraz süreleri, 13.03.2020’den başlayarak 30.04.2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durmuştur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Ancak 30 Nisan’ı takip eden gün olan 1 Mayıs da resmi tatildir. 2 ve 3 Mayıs da hafta sonudur. TTK m. 816 uyarınca bir çekin ibrazı, ancak bir iş gününde yapılabilir. Ancak bu iş günü kuralı, aradaki günler için değil, ibrazın son günü için geçerlidir. Bu sebeple durma anı itibarıyla ilgili çekin ibraz süresinin son günü ise ibrazın, 04.05.2020 tarihinde yapılması gerektiği düşünülebilecek olsa da, 7226 sayılı Kanun’da bu duruma yönelik de özel bir uzatma kuralı öngörülmüş ve durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine 15 gün ve daha az kalmış olan sürelerin durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere 15 gün uzamış sayılacağı belirtilmiştir. Bu durumda ibraz süresi 10 gün olan çekler her durumda bu istisna uzama kuralının kapsamına girecek ve geçici süreliğine bu çeklerde ibraz süresi, TTK m. 796/3 uyarınca 01.05.2020’den başlayarak 15 gün olarak kabul edilecektir. İbraz süresi 1 ay olan çeklerde ise kalan süreye göre, 01.05.2020’den başlamak üzere ibraz süresinin son günü hesaplanacaktır.

Anılan süreler zarfınca ibraz süreleri durmuştur ve duran süre içinde çekin hamil tarafından ibrazı da mümkün değildir. Böylelikle muhatap banka, düzenleyenin hesabında karşılık olsa ve çek, ödeme talebi ile yetkili/meşru hamil tarafından kendilerine sunulsa bile geçersiz bir ibrazın varlığı karşısında çek bedelini ödememek ve çeki aynen hamile iade etmek zorundadır. Banka, hesapta karşılık yoksa da çekin arkasına “karşılıksız” şerhini yazamaz. Zira ibraz süresi başlamamıştır. Muhatap bankanın buna aykırı davranışı, onu, düzenleyene karşı sorumlu hâle getirecektir.

Önemle belirtmek gerekir ki; halihazırda bankalarca çeklerin ibrazı kabul edilmemekte ve karşılıksız yazılmamaktadır.

1.b. 7226 Sayılı Kanunun Çekte İbraz Sürelerini Durdurmadığına İlişkin Görüş

Bu görüşe göre kıymetli evrak hukukunun ticari ilişkilerde arz ettiği önem ve kendine has yapısı göz önüne alındığında, TTK ve Çek Kanununun çekin ibrazına ilişkin getirdiği düzenlemelerin özel hüküm niteliğinde olduğu; bu açıdan çeklerle ilgili bir açıklık taşımayan 7226 Sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesinin geçici süre de olsa bu hükümleri ilga etmediği, dolayısıyla ibraz süresi rejimini değiştirmediği savunularak maddenin dar yorumlanması gerekçesiyle çekte ibraz sürelerinin Çek Kanunu düzleminde devam ettiği belirtilmektedir.

Ancak önemle belirmek gerekir ki 22/03/2020 tarihli ve 31076 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına karar verilmiş olduğundan, çeklerin karşılıksız çıkması halinde icra takibi yapılması mümkün olmayacaktır.

2. Mücbir Sebep Dolayısıyla İbraz Edilemeyen Çeklerin Durumu

Bu noktada, çeklerin ibrazı ile ilgili mücbir sebep uygulamasına bakmak gerekecektir. Konuyu düzenleyen TTK’nın 811. maddesinde:

“(1) Kanunen belirli olan süreler içinde çekin ibrazı veya protesto edilmesi veya buna denk bir belirlemenin yapılması, bir devletin mevzuatı veya herhangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkânsız bir engel nedeniyle gerçekleştirilememişse, bu işlemler için belirli olan süreler uzar.” denilmiş maddenin geri kalan fıkralarında bu uzamanın şekli, süresi, mücbir sebebin anlamı, hamilin bu durumda yapması gerekenler ve hatta ibraz zorunluluğunun tamamen ortadan kalkmasına ilişkin özel kurallar getirilmiştir.
21 Mart 2020 tarihinde yayımlanan genelge[9] ile “65 yaş ve üzeri ile bağışıklık sistemi düşük ve kronik akciğer hastalığı, astım, KOAH, kalp/damar hastalığı, böbrek, hipertansiyon ve karaciğer hastalığı olanlar ile bağışıklık sistemini bozan ilaçları kullanan vatandaşların 21.03.2020 saat 24.00’den sonra ikametlerinden dışarı çıkmaları, açık alanlarda, parklarda dolaşmaları ve toplu ulaşım araçları ile seyahat etmeleri sınırlandırılarak sokağa çıkmaları” yasaklanmıştır. Salgının seyrine göre bu yasağın genişletilebileceği yetkili mercilerce ifade edilmektedir.

Tüm bu hükümler ışığında, 7226 sayılı Kanun’un Geçici 1. Maddesi kapsamında çek ibrazına ilişkin sürelerin durup durmadığına bakılmaksızın, kanunda belirtilen sınırlamalara tabi kişiler açısından ibraz sürelerinin sınırlamalarının bitimine kadar durduğu ifade edilebilir.

Tüzel kişiler açısından ise çeki tahsile yetkili kimselerin tamamının Genelge kapsamında olan kişiler olması durumunda TTK m. 811’in bu tüzel kişiler açısından uygulanması da düşünülebilir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*